26 Aralık 2012 Çarşamba

GÖZLERİNE İHTİYACIM VAR...

                                                                                             
Yine bir akşam üstü... Ve ben yine bulutlarla beraber çay içiyorum... Şekersiz. Aylardan aralık. Hava  soğuk. Senin yanımda olmanı istediğim akşamlardan birisi işte. Her akşamki gibi yine boş ve yine sabaha gebe. Sanki kar yağacakmış gibi. 
Soğuk dedim ya işte bu soğukluk sadece bu akşama özgü bir soğukluk değil. Temmuzda da böyleydi hava benim için. Seni bekliyorum. Belki biraz sana sarılır ısıtırım kendimi diye düşünüyorum. Sen yanımda olsan belki şubatta bile yalın ayak gezebilirim. Şubat bile üşütmez beni yanımda olsan. Hatta mart bile bir şey yapamaz. Eminim. 
Ben kardan adam yapmaya bayılırım. Ama kardan adam yaparken hiç sabredemem. Biran evvel olsun da bitsin diye acele ederim. Hele o en son havucu burun olarak takmak yok mu işte o bitiriyor beni. Kömür ile göz ve dudak yapıp ona gülümsemeyi öğretmek bir başka haz benim için. Tabi birde boynumdaki atkıyı üşümesin diye onun boynuna dolamak sanki birisine büyük bir iyilik yapmışım hissini verir bana hep. 
İşte o zamanlar sevmem ben güneşi. Zaten ben üşümesin diye ona atkımı vermiştim niye doğuyorsun aptal güneş.Sen yanımda olsan seninle de kardan adam yapardık. Ama o zaman ben hiç acele etmezdim. Ne kadar uzun sürerse sürsün beklerdim. İsterse hiç bitmesin. Beklerdim. Bir daha ki kışı bile beklerdim sen yanımda olsan. 
Sen yanımda olsan bu sefer havucu kardan adamın burnuna takmazdım. Seninle beraber oturur kıtır kıtır yerdik. Bize okulda öğrettiler. Havuç gözlere çok iyi gelirmiş. Hep öyle derdi Güldane Öğretmenim. Zaten benim de senin gözlerine ihtiyacım var. Onlara iyi bakmam lazım. Her gün bir havuç yerdik seninle. Sırf gözlerine iyi gelsin diye. Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var. Sonra kardan adamın gözlerini ve dudaklarını yapardık. Ben gözlerini yapardım sende dudaklarını yapardın. Dudaklarını sen yaptığın içinde gülümsemeyi öğretmek sana düşerdi. Eminim ona çok iyi öğretirdin gülümsemeyi. Aynı senin gülüşün gibi sımsıcak gülerdi biliyorum. İyi öğretirdin. Sen yanımda olsan atkımı sana verirdim. Nasıl olsa kardan adam gülümsemeyi öğrendi ya üşümez artık. Artık güneş bile çıksa üzülmem ben.Sen yanımdasın ya bir tane kardan adam daha yaparız güneş batınca. Güneş doğunca yine eritir onu. Biz bir tane daha yaparız. 
Sen yanımda olsan bu kez bulutlara hiç yüz vermem. Çayımı seninle içerim. Şekersiz. Sen yanımda olsan beraber uzaktan şehrin ışıklarını seyrederiz. Yok yok seyretmeyiz. Şehir turu yaparız. Sonra tekrar uzaktan uzağa şöyle bir süzeriz şehri. Tam karşısına oturup uzun uzun seyrederiz ışıkları. Yok yok uzun uzun seyretmeyiz. Uzun uzun seyredersek gözlerimiz yorulur. Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var ya onları fazla yormayız. Zaten daha çok gezecek yer var. Sonra .... Sonra nereye gidelim ? Sonrasına sen karar ver canım. Biliyorsun ya nereye gittiğin önemli değil kiminle gittiğin önemli... Sen yanımda olsan nereye olursa oraya giderdim.... Bi gelsen de hayaller gerçek olsa artık :)

6 yorum:

  1. Gözler neden hiç unutulmaz şu gözler :)
    Bol havuçlu seneler diliyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dilimiz yalan söylese de gözlerimiz yalan söyleyemediği için olabilir.
      hani senin şarkıların vardı ya kuğum bende;
      gözler kalbin aynasıdır
      yalan nedir bilmez onlar
      diyoruuum :)

      Sil
  2. meleğimm çok zaman olmuş senin yazılarını okuyup rahatlama hissini yaşamayalı.. gözler başlı başına dert bi bakar aşık eder bi bakar nefret ettirir bi bakar ağlarsın bi bakar gülersin. her şeyi o kontrol eder. gözlerimiz kapalı ne de anlamsızız...

    YanıtlaSil
  3. ayy canım benim benim yazılarım seni rahatlatıyor mu?
    buna çok sevindim.
    bende ancak yazdığım zaman, içimdekileri döktüğüm zaman rahatlıyorum.
    gözler kapandı mı zaten bu dünyadan göçüp gidiyoruz...

    YanıtlaSil
  4. gözler kalbin aynasıdır :)

    YanıtlaSil