Yeni insanlar tanıdım.
Mesela şimdiki işime daha doğrusu mühendis olarak ilk işime bu yıl başladım.
Meslek haytım bu yıl başladı.
Mühendis olarak ilk maaşımı bu sene kazandım.
Arkadaşlarım evlendi. Onların düğünlerini yaptık.
Eski arkadaşlarımın (tabi ki hepsi değil) benim için gerçekten önemli olduklarını aslında eski değil eskimeyen arkadaş olduklarını öğrendim.
Kayıplar yaşadım. Babamı kaybettim. Anneannemi kaybettim.
Babanın yokluğunun nasılda insanın suratına bir tokat gibi çarptığını öğrendim.
Başın sağ olsun dendiğinde içinde kopan fırtınalar nasıl olurmuş öğrendim.
Küçük kardeşinin yanında onu üzmemek adına o her baba ile konu açtığında konunun nasıl başka yerlere çevrileceğini öğrendim.
Sevdiklerimiz hala yanımızdayken onların kıymetini bilmemiz gerektiğini öğrendim.
Bir evin ihtiyaçlarını düşünmekten inanın kafası nasıl da çatlarcasına ağrırmış öğrendim.
İlköğretimi okuduğun okulun kurucusu ile konuşup küçük kardeşi anaokuluna yazdırmak, taksitleri kim ödeyecek dendiğinde ben ödeyeceğim demek, büyük abla olmak nasıl birşeymiş öğrendim.
Şarkıları dinlerken insanların gözleri neden uzaklara dalıp gidermiş öğrendim.
Öğrendim işte yaaa. İyi ya da kötü. Beni mutlu ya da mutsuz eden bi sürü şey öğrendim.
Tecrübe heybesine yeni şeyler ekledim...
Ve "büyüdün" demiş hayat sana.. Acının ve olgunluğun sana kattığı güzelliği gördüm ben..Hayat böyle bir şey işte Meleğim..Yürünen yollara öyle dikmişiz ki gözümüzü yanlışlar yapmamak adına.. Çevredeki çiçek bahçelerini görememişiz..Halbuki hayat beyaz bir rengin içinde ufacık bir inci tanesi gibi..Çok değerli..Değerini bilmek gerek aslında..
YanıtlaSilhaklısın ablacım ben galiba büyüdüm.
SilYıllar değil de yaşanmışlıklar eskitiyor insanı..Geçmiş hep tozludur, önemli olan o tozlara bir hohlamak ve ileriye bakmak.
YanıtlaSilAllah gönlüne göre versin , ismin gibi melek gibi baharlı geçsin günlerin :)
ayy ne güzel dua etmişsin tolga :)Allah sana iki katını versin...
Silöğrenmenin yaşı yoktur diyerek kötü bir espriyle başlayayım yorumuma :)) meleğim ne acılar hüzünler yaşasak da ufacık şeyler bir gülümsemeye sebep olur ve bir anlık kafa dağılmasından sonra derin bir off çekip amaan 3 günlük dünya diyerek aldırmamayı deneriz. acı çekme konusunda yalnız değilsin hani derler ya "el ile gelen düğün bayram" diye sende yalnız olmadığın için kendini böyle avutabilirsin. ben sanırım çok konuştum tamam kızma kızma hemen terk ediyorum blogunu ;) kocaman kar şekeri öpücüğüüü :)
YanıtlaSilcanım benim kar şekerim. sen saatlerce konuş, yaz ben seni dinlerim kiii :)
SilKüçükler, büyükler bilmesede onları çok seviyor.Evin ilk çocuğu büyk çocuk, bence Allah'ın verdiği bir yükümlülük.Küçük kardeşler her zaman büyük ablasını abisini anne ve babası olarak görüyor.Her zaman çok daha çabuk öğreniyorlar :).
YanıtlaSilKüçüklerin çok çabuk öğrendiği konusunda çok haklısın. önünde çok fazla örnek olduğu için sanırım. çünkü 5 yaşındaki kardeşimi izlerken biz bu yaşlardayken salakmışız demekten kendimi alamıyorum :)
Silbüyük çocuk olma konusuna gelince. büyüklerim bana hep derlerdi. ben baba tarafında en büyük torunum aynı zamanda. işte amcalar.halalar, dedem çok üstüme düşmüşler ne dediysem yapmışlar öyle diyorlar. ben hatırlamıyorum çünkü çok küçüktüm. hatırladığım kısımlar ise sen ablasın nidalarıydı :)
Biz evin küçüklerine bir gönderme var heralde :) :).Hep derler çocukların en ezileni hep en büyükler olur diye tüm deneyimler bile büyükler üzerinden edinilir :) :)
YanıtlaSilevet çok haklısın canım anneme hep diyorum ben ilk çocuğuma bana yapılanları yapmayacağım diye. :) annem de anne ol gör o zaman nasıl davranılıyor diyor... bakalım nasıl olacak
Sil