21 Kasım 2012 Çarşamba

YAĞMURA YAĞMURA YÜRÜMEK...

    
       Yağmur başlamıştı. Cama vuran yağmur damlalarının ritmi kulağa çok hoş geliyordu. Zaten hep sevmişti yağmuru. Yağmurla ilgili olan herşeyi seviyordu. Çamura bile itirazı yoktu. Ne de olsa o çamur yağmurun çocuğu değil miydi? Yağmur yağmasa o çamur da olmazdı. Onun için  yağmurdan kaynaklanan herşeye razıydı.
     Düşünceler içindeyken kendini dışarda buldu. Yağmurda yürümek iyi gelecekti ona. Kafasını boşaltacaktı. Hani bulutlar yağmurla, gökgürültüsüyle içindekileri boşaltırdı ya işte o da bulutlar gibiydi. Yağmur yağacak, o yağmurun kendisini ıslatmasına izin verecek ve bütün sıkıntıları yağmur damlaları ile akıp gidecekti. En azından öyle umut ediyordu.
     Müzik çalarını açtı. Kulaklığını taktı. Zaten hep öyle yapmaz mıydı. İçi daraldığı, insanlardan uzaklaşmak istediği zamanlarda böyle yapmaz mıydı. Kulaklığı takar. Müziğin sesini sonuna kadar açar ve muhtemlen o zaman ki ruh haline uygun sadece bir şarkıyı dinlerdi.
    Müzik çaları açtığında en son dinlediği şarkının çalmaya başlaması gerekiyordu. Ama ne olduysa başka bir şarkı çalıyordu. Oysa bu şarkının kayıtlı olduğunu bile unutmuştu. Oysa lise yıllarında arkadaşlarıyla ne çok dinlerdi bu şarkıyı... Şarkıyı dinlemeye başladı.
    Ne hayallerini, ne hayal kırıklıklarını, ne kazandıklarını ne de kaybettiklerini... Hiç bir şeyi hiçbirini düşünmeyecek, yağmur onu ıslatacak ve o da sadece yağmurda ıslanmanın huzurunu yaşayacaktı...Sadece yürüyecekti. Yağmura yağmura yürüyecekti...



    

4 yorum:

  1. Yağmura kapılıp gitsem, gidebilsem bende keşke her şeyi geride bırakmak ne güzel olurdu..

    YanıtlaSil
  2. Hüzünleri yağmur gibi akıtabilsek keşke...

    Çok güzel bir yazı, yağmurda ıslanmak istedi yürek..

    YanıtlaSil
  3. pire kızı; ah canım ya keşke ne güzel olurdu...

    YanıtlaSil
  4. nursalkımı; ne güzel demişsin; yüreğin yağmurda ıslanması diye. Yağmuru sevmek, onu anlamak bedenin değil yüreğin, duyguların ıslanmasıyla oluyor değil mi?

    YanıtlaSil