14 Aralık 2013 Cumartesi

İLKBAHAR'IM... ''BÖLÜM 1''



Kalbi şimdiye kadar hiç böyle atmamıştı. Onu gördüğü ilk an... Kalbi yerinden çıkacak zannetmişti. Kalbinin o güm güm atışları dışardan duyuluyor muydu ki? ''Yok ya duyulmuyordur herhalde. Yani inşaallah duyulmuyordur'' diye düşündü.  Bir anda bütün vücudu buz gibi olmuştu. Ama kalbi yanıyordu henüz farkında değildi.Neden böyle olmuştu ki. Sonuçta arkadaş ortamındaydı. Rahat olması gerekirdi. 

Zaten arkadaşının zoru ile gelmişti. Gelmek istememişti önce. Sonuçta arkadaşı sevgilisi ile gidecekti. Niye çiftlerin arasında olacaktı ki. O şimdiye kadar hep tek olmuştu. Bir çiftin yanında olup da ortama da kendi tekliğini eklemek istemiyordu. Ama arkadaşının ısrarlarına dayanamamıştı. Gideyim bari diye düşündü. Nasıl olsa Zeynep'in sevgilisi Ali de arkadaşıydı.  

Tıp fakültesine ilk başladıklarından beri Zeynep ve Ali'yle çok iyi bir üçlü olmuşlardı. Onlara hiç söylememişti ama Zeynep ve Ali'yi birbirlerine çok yakıştırmıştı. Onlar birlikte olduklarını söylediklerinde onlardan daha çok sevinmişti Nevbahar. 

Üç senedir yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Nevbahar ve Zeynep birlikte aynı evde kalıyorlardı. Nevbahar için Zeynep arkadaştan öte kardeşi gibiydi. Nevbahar'ın hiç sahip olamadığı kardeşi gibi. 

Nevbahar şimdiye kadar hiç aşık olmamıştı. Hiç erkek arkadaşı olmamıştı. Güzel bir kızdı. Erkeklerin ilk bakışta dikkatini çekecek kadar güzeldi. Etrafındaki erkeklerden çok sayıda teklif almıştı ama onun evet demek aklının ucundan dahi geçmemişti. O aşık olacağı adamı bekliyordu. İlk onun ellerini tutmasına izin verecekti. Erkekler rahatsız etmeye çalıştıklarında ise devreye Ali giriyordu. Ali de abisi gibi olmuştu. Zaten Nevbahar, okula erken başladığı için Zeynep ve Ali'den iki yaş küçüktü. Yani tam da abisi gibi olmuştu. Kimsenin onu rahatsız etmesine izin vermiyordu. Onun için ikisinin yanında kendini çok huzurlu hissediyordu. 

İşte olmuştu. Bir anda kalbi güm güm atmaya başlamıştı. ''Ali'nin yanındaki tanımadığı çocuk kimdi acaba? Ne oluyor bana? Niye böyle oldum ben? Onu görünce neden durup dururken karnım ağrımaya başladı?'' Bir yandan neler oluyor bana diye düşünüyor bir yandan da kimse görmeden kaçamak bakışlarla ona bakmaya çalışıyordu.  

Murat da son sınıf  tıp öğrencisiydi. Dıştan sert bir görüntüsü vardı. Ama içi yumuşacıktı. Onun için hastalar onu çok severdi. Hatta bir teyze ''Oğlum evli misin?'' diye sormuştu. Murat da ''Yok teyzecim evli değilim'' demişti. Teyze, ''Peki ya nişanlı mısın?''  diye sordu. O da ''Yok teyzem evli de nişanlı da değilim'' demişti gülerek. Teyze, ''O zaman benim torunum var seni tanıştırayım mı?'' dedi. Murat da ''Yok teyzecim ben düşünmüyorum'' demişti gülümseyerek.

Oysa içinden ''Hep tektim, şimdi de tekim'' diye geçirdi...

Murat ve Ali yurtta kalıyorlardı. Ali üniversiteye ilk başladığı zamanlarda Murat ona çok yardımcı olmuştu. Kısa sürede çok iyi arkadaş olmuşlardı. Murat çok hoş sohbet, neşeli bir insandı. İri yapılıydı. Dışardan görenler onu çok sert biri zannederlerdi. Murat çok şen şakrak olmasına rağmen Ali onu yakından tanıyınca aslında onun gülen yüzünün ardında kimseye anlatmadığı bir yalnızlığı olduğunu anladı. Ve kafasına bi şeyi koymuştu. İki yalnızı bir çift yapmak. Nevbahar ve Murat'ı tanıştıracaktı. Bunu Zeynep'e de söyledi o da bu fikri çok beğendi. Ali, ''Murat çok aklı başında bir adam. Nevbahar'ı ancak ona emanet edebilirim hem birbirlerine de çok yakışırlar'' dedi. Yine abilik ruhuna bürünmüştü.  

Murat'ın nöbeti vardı. Sabaha kadar hastalarla ilgilendiği için çok yorulmuştu yurda gelip hemen uzanmıştı. Ali girdi odaya. Hemen Murat'ı kaldırdı. Kız arkadaşı Zeynep ve yakın arkadaşları olan Nevbahar'la sinemaya gideceklerini söyledi. Onu da davet etti. Önce gelmek istemedi. ''Ben arkadaşlarını tanımıyorum sizi rahatsız etmeyeyim'' dedi. Ama Ali'yi kıramamıştı. Yorgun da olsa ''Tamam'' dedi. Birlikte sinemanın yanında olan cafeye girdiler. Nevbahar ve Zeynep de onları bekliyorlardı.

Aralık ayıydı. Dışarda kar yağıyordu. Cafeye araba ile gelmelerine rağmen çok üşümüşlerdi. Girdikleri anda cafedeki sıcaklık yüzlerine vurdu. Dışardaki soğuktan sonra bu sıcak çok iyi gelmişti. Ali kızların oturduğu masaya doğru yöneldi. Murat'ı kızlarla tanıştırdı. Murat'a bişey olmuştu. Dondu kaldı. Aslında çarpıldı demek daha doğru olurdu.

2 yorum:

  1. hadi hayırlısııııı.
    :)
    ne güzel bişi yazmışsın kii.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendin mi deepim ayyy çok mutlu oldum yaa inşaallah sonunu getirebilirim. Uzun zamandır yekrar yazmak aklımdaydı siyah kuğunun yeni hikayesi ile tekrar heveslendim bende bakalım artık :)

      Sil