Yazamıyorum yaaaa yazamıyorum. Arada bir vakit, yarım saatcik bir vakit bulup da yazamıyorum. Ne kadar darlandım bir bilseniz. Büromuzu taşımamızdan kaynaklı çok çok çok yoruluyorum. İşte vakit bulup bloga girip bi şeyler yazacak vaktim olmuyor. Akşam eve gidince yazıyım, arkadaşların yazdıklarını okuyayım diyorum. Ama nerdeeee :( Kaloriferin kenarında sızıp kalıyorum.
Oysa o kadar çok şey var ki. Yakın zamanda içimi en çok acıtan şey Zonguldak'ta meydana gelen patlama ve yitip giden canlar. Ben Maden Mühendisiyim. Ondan dolayı bu kazaların nasıl olduğunu iyi biliyorum. Bu kazaların sadece %2'lik bir kısmı önlenemeyecek kazalardır. Ama nedense kazalar ve ölümler o diğer %98'lik kısımdaki yani çok basit önlemlerle engellenebilecek nedenlerden gerçekleşiyor. Gencecik canlar yitip gidiyor. Daha geçen senelerde bizim üniversiteden üst sınıflardan bir abimiz Zonguldak Karadon'daki patlamada hayatını kaybetti. Madenlerde mühendisin kaderi işçi abilerimizden hiç de farklı değil... Elbistan'da bağıra bağıra geliyorum diyen göçükte hayatını kaybeden ve hala cenazeleri oradan çıkarılmayan mühendis ve işçi abilerimizin hesabını kim verecek. Hep unutup gidecek miyiz? Bunlar sadece medyaya yansıyanlar. Mesleğim olmasından kaynaklı, medyaya yansımayan ama bizim duyduğumuz kazalar var. Daha geçen günlerde Manisa/Soma'da yeraltı kömür ocağında meydana gelen göçükte bir işçi abimiz daha hayatını kaybetti... Hemde neresi biliyor musunuz? Geçtiğimiz senelerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun gittiği ve yeraltına girdiği, herşey çok güzelmiş gibi gösterilen maden ocağı. O maden ocağına bende gittim inanın hiçte öyle gösterildiği gibi değil...
Bu konuda çok doluyum ama yazmaya devam edersem kendimi tutamayacak ve pek de hoş olmayan şeyler yazacağım. Onun için bu yazıyı burda bitirsem daha iyi olacak.
Tek duam var. Bundan sonra böyle haberleri bir daha duymayız inşaallah...
umarım duaların- dualarımız kabul olur da böyle haberler almayız
YanıtlaSilİNŞAALLAH...
Silbu konuda söylenecek söz yok artık. her şey o kadar güzelmiş gibi gösteriliyor ki insanlar kandırılıyor. malesef ülkemizde en kıymetsiz şey insan hayatı
YanıtlaSilaynen canım aynen öyle gösteriliyor. gerçekten yapılması gerekenleri yapan maden firmaları yok mu? var ama maalesef bi kaç tane ve bu firmalar da maalesef Türk firması değiller :(
Silmelekçim yazını çok dikkatli okudum..Oldukça faydalı teşekkürler tatlım..
YanıtlaSilLütfen konunla ilgili ve yapılması gerekenler ile ilgili detaylı bir yazı yazarmısnın rica etsem..O içindeki doluyu ve yapılması gerekenleri lütfen yaz..Bekliyorum senden..
yazın beni çok değişik yaptı ablam. mesleğimde 1 yılımı doldurmak üzereyim. bana böyle denmesi bana kendimi bi farklı hissettirdi.
Siltamam ablacım. yazacağım. bu konu klasik bir tabir olacak ama kanayan bir yara. yazacağım ablam dilimin döndüğünce yazmaya çalışacağım.
Melekcanımm , sıkma kendini bu kadar biz hissediyoruz senin bizi okuduğunu, sen hayatına bak nasıl rahat ediyorsan öyle yaşa. Ahh Zonguldağın kaderimi desem bizim kadersizliğimiz mi desem.. bu uzar gider
YanıtlaSilsen ne zaman yazarsan yaz , biz buralardayız :)
ikinoktaüstüste kapaparantezlerin eksik olmasın ,)
işte ben yazmak istiyorum yazamadığım için de bu bana dert oluyor :(
Silzonguldak... kömürün karası gibi bahtı da kara bir şehir. bahtı ne zaman açılır o da muamma :(
bu arada son cümlen çok hoşuma gitti bende dediklerini yapıyorum :)