Karanlık, kalbinin varoşlarına kadar işlemişti. Mehtap sırtını çevirmişti gözlerine. Saklamış tüm aydınlıklarını, dolunayını, yıldızlarını… Ne yapsın ki, acımasızlığını gizleyemeyecek kadar bitap düşmüş geceleri gündüz etmekten. Saatin kaç olduğundan emin değil…
Özgürce yazmayı özlemiş. Balkonda. Kapı aralığından süzülen ışık gözlerini kamaştırıyor ve sürüklüyor ruhunun zaman yolculuğuna onu. İçinden geçenler aklına sığmaz oluyor. Birikmiş yakarışları düğümleniyor boğazına. Ve sualsiz dökülüyor satırlara…
Sevgini söyle bunca yaşanmışlıkta saklı kalan hatıralardan öte… Taze duygular uçur kalbinin karanlık gökyüzüne. Kirlenen umutlardan bahsetme bile. Göz kapaklarının ardında çürüyen hayallere aldırma sakın. Şimdiyi anlat bana.Yeni umutlar ve aydınlık hayaller olsun yarınlarında.
Hasret uzak dursun yorulmuş bedenine. Vedalarsa küçük bekleyişlerinin başlangıcı olsun sadece. Mutluluk yağmurların olsun gözlerinden süzülen. Her bir damlanın ıslaklığıyla dökülsün dudaklarından sevginin yüceliği…
Unutmayı öğren. Benliğinden silinsin hüsran dolu saatler. Konuşmayı öğren, dudakların anımsamasın nefrete bürünmüş kekeme sözcükleri. Gülmeyi öğren. Her karanlığı kesen sevimli güneş gibi aydın olsun yanakların. Yürümeyi öğren. Sadece tozlu kaldırım taşlarını saymakla geçmesin kısa gezintilerin.
Lodosu anla. Sahillerin tüm yakarışlarına rağmen kırıp geçiren dalgaların acımasızlığını… Çünkü ardından gelecek sessizliğin güzelliğini hissedebilirsin. Çünkü okyanusun ortasındaki geminin fırtına sonrası oh çekişini duyabilirsin… Karanlığı yarıp ava giden tayfaların suretindeki umutlu bekleyişi görebilirsin…
meleğim yine döktürmüş :)
YanıtlaSilteşekkür ederim bitanem.
Silhemen geliyorum :)
YanıtlaSilHarikasınn...
YanıtlaSilteşekkür ederim ama senin yazılarının yanına kadar bile gelemez benim yazılarım daha çok yolum var iyi olabilmek için
Sil