Ruhuma yolculuğum devam ederken gerçeklere çarpıyorum. Bu kadar yeter artık diyor yüreğim. Ve ağır yaralı kalbimle dönüyoruz yaşanılması gereken zamana.
O an bir sokakta aşk, bir sokakta dostluk, orta yerde unutulanlar, körleşmiş kalplerde unutanlar caddesinde buluyorum kendimi. İşte burası gömülen gözler çıkmazı… Kimi sevgilinin yollarına gömülmüş, kimiyse hüzünlü yalnızlık suyuyla dolu dipsiz kuyulara.
Hatıralar hatırlanmak içindir, sevgiliyse özlenmek için derler ya hani. Fakat yıllara yenilmiş anılar acı verir insana, özlemekse mecburen alışmaktır hayata. Zifiri karanlığı beyaz gecelere dönüştürmektir adeta. Arsızca göz kapaklarının verdiği mücadeledir her şeyi unutturan uykuya.
Sarp kayalıklar kadar acımasızdır vedalar. Geçmişse hasrettir bir pencerede. Kederlenmektir eski tatlarda… İşte bu yazılanlardan sonra istemesem de yeniliyor benimde göz kapaklarım uykuya. Hayatın değişmez kuralıdır vedalar diyorum. Ve ruhumun beklentilerinden uzak yaşanılması gereken bir bugüne daha veda ediyorum…
Sabahn 5inde senin yazıların daha bir anlam kazanyormuş bunu farkettim birtanemm
YanıtlaSilCanım benim teşekkür ederim
Silbelkide sen güne sabahın 5inde veda ettiğin için olabilir mi :)
çok güzel olmuşş..
YanıtlaSilayrılıklar vedalar acılar terkedilen sevgililer ve ömrümüzden kayıp giden bir dahaa..
kalemini sevdim :)
teşekkür ederim :)
SilBazen veda iyidir.. arındırır ruhu.
YanıtlaSilkesinlikle haklısın
Silneyse ki uyuyunca unuttun bu hüzünleri.
YanıtlaSilmühendisler hüzünlenmemeliiii.
:)
Unuttum gitti deep :) hem bilirsin bana öyle gelir arada :)
SilAaa mühendisler robıt mu canım :)
ama yeni bir gün daha doğacak:)
YanıtlaSilÖyle olduğunu bilmesek zaten dayanılmaz ki canım benim :)
SilBugünüme yakıştı çok da hoş oldu =)
YanıtlaSilMutlu oldum:)
Sil