Bi kaç günün ardından yine yazıyorum. Artık iç rahatlığıyla yazıyorum. Annemin patoloji sonuçları temiz çıktı. Kaç gündür evde belli etmemeye çalışıyordum ama içim içimi yiyordu. Çünkü patolojiye numuneler kanser şüphesi ile gönderilmişti. Çok korktum. Babamı bu illetten kaybettim. Allah'ım annemi bizden alma diye hep dua ettim. Allah'a şükürler olsun sonuçlar temiz çıktı. O kadar sıkıntı yapmışım ki dudağım uçukladı. Ben çok uçuklamam. Bu yaşıma kadar bi kaç defa uçuklamışımdır. O da kesin çok can sıktığım bi şey olmuştur. Bu da öyle oldu.
İşte böyle. Şimdi içim ne kadar rahat anlatamam. Bugün şöyle güzel ve rahat bir uyku uyuyayım. :) Kaç gündür stresten doğru dürüst uyku yüzü görmedim. Geçmiş olsun diyen herkese de tekrar tekrar çok teşekkür ederim.
Yine çok ara verdim demi :( Elimde olmayan nedenlerden ötürü yazamıyordum. Şimdi de iki arada bi derede yazıyorum. Bu sefer yazamama sebebim iş falan değil keşke iş olsaydı. Yazamama sebebim annem. Bikaç önceki postlarımda anlatmıştım annemi. Galiba anneme nazar değdi yaa :( Annemin ne kadar hayat dolu olduğunu az buçuk yazılardan anlamışsınızdır. Şimdi ise hasta :( Yaklaşık 1 buçuk ay önce başlayan mide ağrısı bir haftadır şiddetli bir şekilde seyrediyor maalesef. Bir haftada 3 doktor gezdik. En son gittiğimiz doktor endoskopi yaptı. Gastrit çıktı. Bi de parça aldılar patolojiye gönderdiler. İnşaallah bişey çıkmaz. En son gittiğimiz doktor amcamında fakülteden arkadaşı. Onun için daha da bir ilgiliydi. En son iki gün hastanede kaldık. Dün akşam üstü taburcu olduk. Doktor bana annenin bu ilaçlara ağrısının geçmesi gerekiyor. Biraz da psikolojik bu ağrılar dedi. O doktor babamı da tedavi etmişti. Onun için durumumuzu biliyor. Muhtemelen bünyesi artık doldu bu şekilde sinyal veriyor dedi. Akşam eve geldik. Yine ağrıdı midesi. Amcam 112'den arkadaşlarını gönderdi. Evde serum taktılar. Uyuduğumda gece saat 4 buçuk falandı. Sabahta kalktım işe geldim ama kaç gündür uykusuz, yorgun ve üzgün olunca şu anda hiç bişey yapacak halim takatim yok.Ama annem iyi olsun da ben yorulmaya razıyım. Allah'ım babamı bizden aldı. Anneme de bişey olursa diye çok korkuyorum. :(
İşte böyle bu sefer yazamama sebebim bu. İnşaallah annem bir an önce sağlığına kavuşur. Dualarınızda unutmayın...
Yaklaşık 10-12 günlük bir aradan sonra nihayet yine yazıyorum. Bu süre zarfı içinde yazmak istediğim zamanlarda çok yoğundum, yoğun olmadığım zamanlarda ise içimden yazmak gelmedi. Yaşar'ın bi şarkısı vardı ya hani; ''Hevesim olsa param olmuyor, param olsa hevesim...'' işte bu süre zarfında böyleydim.
Geçen sene zor günle geçirdiğin günlerin yıl dönümünü yaşadım bu tarihler arasında. Yeniden o günleri hatırlamak hatta daha unutamamışken hatırlamak beni biraz sarstı. Kayıplara alıştım zannediyordum ama hiç alışmamışım bunu fark ettim. Bir senedir bakamadığım fotoğraflara bakınca hapsettiğim gözyaşlarımı tutamadım. Çokça ağladım... Ama bi şekilde kendimi toparladım. İşlerime dört kolla sarıldım. Yoğun bir tempoda çalıştım.
Sonra uzun zamandır yüz yüze görüşemediğim lise arkadaşlarımla görüştüm. Bu bana çoook iyi geldi. Hatta daha dün lisede okulda berabermişiz de bugün de dışarda toplanmışız gibi hala birbirimize yakın olduğumuzu görünce daha bi mutlu oldum. Akşam yine liseden arkadaşım olan tatlı mı tatlı fıstık bir kızla bi yardım yemeğine gittik. Maksat yemek değil, liseden beri özlediğim ortamda, özlediğim kişilerle olmak. :) Gittiğimiz yerde kendi hikayelerini, okuduğu hikayeleri, şiirleri, bunları okuma şeklini çok sevdiğim Asım Yıldırım abi vardı. Onun konuşmasını dinlemek bana daha bi iyi geldi.
Öyle işte farklı duyguların karmaşasının egemen olduğu günler geçirdim. Şimdi işimin başında harıl harıl çalışmaktayım. Allah'a şükür çok iyiyim. Arada da bunları karalayıvereyim dedim. :)
Kısaca Melek geri döndüüüüüü :)
Sizinle Asım Yıldırım abinin okuduğu en sevdiklerimden birini paylaşıyorum. Bu günlerde bunu çok dinliyorum. Bence onun diğer videolarını da izlemelisiniz.