Bazı çocukların hiç babası olmaz. Ya gerçekten olmaz artık bu dünyada değildir yada vardır ama yoktur. Vardır aslında babası ama ne bir sorununu bilir çocuğunun, ne hangi kitabının alınacağını, ne öğretmeninin ismini ne de çocuğunun arkadaşlarını...çocuğunun hayatına dair en ufak bir fikri bile yoktur babanın. Ne zaman kalkar, ne zaman yatar, neyi sever neyi sevmez. İşte o babalarla evli annelerin işi gerçekten çok zordur. Çünkü muhtemelen sadece çocuğunun değil karısınında neyi sevip sevmediğini bilmez. Bunu bilinçli yada bilinçsiz bi şekilde yaparlar ama sonuçta farketmiyor. Babasız bi çocuk, kocasız bi kadın...
Yada gerçekten babası olmayan çocuklar. Ölmüştür onların babaları. Hastalanmıştır, kaza geçirmiştir, beklenen veya ani bir ölüm bi şekilde onları ayırmıştır.
Ben hangisiyim şimdi. İkisini de yaşadım. Önceden babam vardı ama aslında yoktu. Şimdiyse gerçekten yok. Artık bu dünyada değil. Derdim ben babamın yokluğunu çok hissetmem herhalde diye. Ama öyle olmuyormuş işte. Artık hayatta olmaması insanın yüzüne fena çarpıyormuş. Aslında onu çok ama çok özlüyormuşsun. Aslında alışmıştın onun yokluğuna. Çocukluğundan beri yoktu. Arada gelirdi sonra hemen giderdi. Hayat bu çalışılması lazımdı. Para kazanılması gerekiyordu. Çocuklar nasılsa bi şekilde büyüyorlardı. Uzakta olunsa da olurdu. Büyüdüklerinde çalışmasada olurdu. Ama insan hesap edemiyor işte. Ya onların büyüdüğünü göremeyekse o baba. Benim babam gibi. Yok artık. Aslında var. Ama bu dünyada yok o artık diğer alemde. Keşke hep bizimle birlikte olsaydın be babam keşke... Kısa süren beraberliğimizi keşke dolu dolu yaşasaydık. Bu çok gücüme gidiyor. Şimdi benim bu yazdıklarımı bi yerlerden okuyorsundur, görüyorsundur. Bunu biliyorum. Ama şunu da bil babacım ben seni çok özledim...
üfff ya anladım.
YanıtlaSilözlenmez mi hiç.
ama duyuyordur ki seni tabii ki.
2 gün önce bir roman yazmıştım.
ordaki de seninkine çok benzer bir durum bak. okuyabilirsin romanı.
babanla anılarını anlatsana burda.
babamla anım... aslına bakarsan ben babamı çok görmeden büyüdüm. hep işleri şehir dışında olurdu.bir iki aya bir gelirdi üç dört gün kalırdı. o zamanda amcalarım, halalarım, babaannem falan bizde olurdu onun için hiç rahatça babamla oturamazdık. ama en acı tarafı ne biliyor musun deep ben babamla en uzun birlikteliğimizi vefat etmeden önceki 2 sene boyunca yaşadım. ama
YanıtlaSilevimizde değil hastanede :( kemoterapi,radyoterapi alırken.
deep; bu arada o romana nasıl ulaşabilirim?
YanıtlaSilblogumda var. babam ve sevgilim.
YanıtlaSilbaban annadım evet.
bak iyi arkadaşlarımızı izlemeye başlamışsın. bir garip şeyma. evet çok iyi. gördüm yorumlarınızı ne güzel sevindim. yerli polyanna, depresif polyanna da çook severim. sonraaa, huzursuz ruhum aslı en sevdiklerimden. serseri depresyon, iremce, amak, hep iyiler. ne güzel seçimler yapmışsın. diğerleri de.
bak bikaç çok iyi arkadaşımız daha var. onları da seversin belki. benim profilimden gir eğer istersen. bakarsın. kanalizasyon balığı cessie. bence en iyi blogçu arkadaşımız. sonra çalıkuşunun günlüğü, simgee (senden benden bizden), sessiz gemi (kavanozdaki beyin) ve memento-layladylay (betül). şimdilik aklıma gelenler.
:)
ama sen de iyi ki geldin aramıza.
:)
evet senin tavsiye ettiğin arkadaşlar süper tabi sende öyle :) yenileri de ekledim.
YanıtlaSilbu arada tekrar hoşbuldum :)