Eveeeeet... Son bi kaç gündür blogla doğru dürüst ilgilenemedim. Yazı yazamadım. Arkadaşların yazdıkları yazıları da maalesef okuyamadım. O yazıları en yakın zamanda okuyacağım. Çünkü her yazı bana farklı bi düşüncenin kapısını açıyor ve bundan mahrum kalmaya da hiç mi hiç niyetim yok. Bloga bakamamamın nedeni çok yoğun bir iş temposunda olmam. Projeler... Projeler... Projeler... derken ben eve pert olmuş bir şekilde varıyorum ve hiç bi şey yapmaya halim kalmadığı için kanepenin birinde sızıp kalıyordum. Eee bu yoğunluğun arasına doğum günüm girince halimi siz düşünün. Kalabalık... Yoğunluk... Ve sonuç olarak; Yorgunluk... Ama bugün biraz daha sakin işler. Bende fırsat bu fırsat diyerek yazayım dedim. Arkadaşların yazılarını akşam sakin kafa ile okumaya çalışacağım. (Tabi bilgisayar kardeşlerimden bana kalırsa :) Ya insan 7/24 facede olabilir mi sürekli nette tavla, okey oynayabilir mi yaaaa :( e bende kardeş sayısı çok en küçüğü 5 yaşında o bile evde bilgisayarı benden daha çok kullanıyor valla. Galiba en yakın zamanda kendime bi bilgisayar almalıyım)
Neyse çok konuştum. Ama unutmadan doğum günümü kutlayan blog arkadaşlarım Damlasakızlı Dondurma'ya, ablaların en tatlısı Beyaz Sayfa'ya, Kirazlı Dondurma'ya, Nursalkımı'na, Pire Kızı'na ve sevgili Deeptone'ye çooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook teşekkür ederim. :)